7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 102-103 MEB Yayınları
Ortaokul 7. Sınıf Türkçe Kitabı Bilimin İçinde Doğa Var Serbest Okuma Metni Etkinlik Cevapları Sayfa 102, 103
7. Sınıf Türkçe Kitabı Bilimin İçinde Doğa Var Serbest Okuma Metni Etkinlik Cevapları
7. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 102, 103 Cevapları, öğrencilerin bilim ve doğa arasındaki ilişkiyi anlamalarına yardımcı olan önemli etkinlikler içerir. Ortaokul 7. Sınıf Türkçe Kitabı Bilimin İçinde Doğa Var Serbest Okuma Metni Etkinlik Cevapları, doğanın bilimsel araştırmalardaki rolünü vurgulayan sorularla doludur ve öğrencilerin doğal olayları anlamalarına destek olur.
Forum MEB 7. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Cevapları, bu metindeki ana temaları pekiştirerek öğrencilerin konuyla ilgili düşüncelerini geliştirmelerine yardımcı olur. 7. Sınıf Türkçe Kitabı Sayfa 102-103 MEB Yayınları, öğrencilerin bilimin doğayla olan bağlantısını keşfetmelerini ve bu ilişkiden ilham almalarını sağlar.
7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 102-103
BİLİMİN İÇİNDE DOĞA VAR
Bilim insanları, mühendisler ve tasarımcılar pek çok konuda doğadan esinleniyor. Rüzgâr türbinlerinden planörlere, trenlerden yüzey kaplamalarına kadar pek çok ürünün tasarımında doğadaki canlılardan yola çıkılıyor. Var olan ürünlerse yine doğadaki canlıların özellikleri keşfedildikçe geliştiriliyor. İşte içinde doğadan esintilerin yer aldığı ürünlerden yalnızca birkaçı…
Dört metreye ulaşabilen kanat açıklığıyla, kanatlarını neredeyse hiç çırpmadan açık denizlerin üzerinde saatlerce uçabilen albatrosların, robotik bir planöre esin kaynağı olduğunu biliyor musunuz? Bunu havanın hareket hızından yararlanarak yapıyorlar ve uçuş süresince süzülerek çok az enerji harcıyorlar. Albatroslar yükseklerde bulunan ve hızlı hareket eden hava katmanlarına girip bir itme gücü kazanarak, yükseldikten sonra da dalışa geçerek yavaş hareket eden hava katmanlarına iniyor. Böylece kanatlarını çırpma gereksinimi duymadan ilerleyebiliyorlar. İşte bu benzersiz özellikleriyle dikkat çeken albatroslar sayesinde ABD’de (Amerika Birleşik Devletleri) hem havada hem de suda ilerleyebilen bir robot planör geliştirildi. Geliştirilen robot planör, bota bağlanmış bir oltanın ucuna takıldı. Bot yeterince hızlandığında robot planör havalanıp havada süzülmeyi başardı. Uzaktan kontrol edilerek tekrar suya daldırılan robot planör, sonrasında da uzaktan kontrolle tekrar havalanabildi.
Bir yüksek hızlı trenin tasarımına yalıçapkınlarının ne gibi bir katkısı olabilir diye düşünebilirsiniz. Japon bilim insanları yüksek hızlı trenleri ilk tasarladıkları zamanlarda bir sorunla karşı karşıya kaldılar. Bu trenler tünellerden çıkarken hava basıncında meydana gelen ani değişiklik nedeniyle çok yüksek bir ses çıkıyordu. Öyle ki bu ses kilometrelerce uzaktan bile rahatlıkla duyulabiliyordu. İşte tam da bu sorunu çözmek için yalıçapkınlarının gaga biçimini örnek aldılar. Yalıçapkınları avlanmak için suya dalış yaparken gagaları sayesinde suyu “yarar”. Bilim insanları da yüksek hızlı trenin ön kısmını, havayı yarmasını sağlayacak biçimde yeniden tasarladılar. Tıpkı yalıçapkınlarının gagasının suyu yardığı gibi… Böylece trenler tünelden çıkarken ortaya çıkan yüksek sesin önüne geçilmiş oldu.
7. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Sayfa 103 Cevapları
Peki, su altı dünyasının en büyüklerinden biri olan kambur balinaların bir rüzgâr türbini tasarımına esin kaynağı olabileceği hiç aklınıza gelir miydi? Kambur balinalar kocaman vücutlarına rağmen çok hızlı hareket edebiliyor. Bu dev balinalar bu özelliklerini yüzgeçlerinin yapısına borçlu. Çünkü yüzgeçlerinde tüberkül adı verilen tümsekler bulunuyor. Yüzerken bu tümsekler suyun içinde bir hava akımı oluşturuyor. Böylece suyun kaldırma kuvvetine ek bir kaldırma kuvveti oluşuyor. Kambur balinalar da bu sayede az enerji harcayarak suyun içinde hızla ilerleyebiliyor. ABD’li bilim insanlarıysa kambur balinaların yüzgeçlerinin bu özelliğinden yararlanarak rüzgâr türbini pervanesi tasarladı. Bu sayede rüzgârın şiddetinin az olduğu havalarda bile yüksek verimle enerji elde edebilen rüzgâr türbinleri hayata geçmiş oldu.
Bilim insanlarına esin kaynağı olan canlılar yalnızca yalıçapkını, albatros ve kambur balina değil elbette. Bilim ve teknolojinin doğadan esinlendiği sayısız örnek var. Örneğin daha bu yıl küçücük bir böceğin bir özelliğinden yola çıkılarak yeni bir ürün geliştirildi. Tayland ve Endonezya’da görülen ve kınkanatlılar takımından olan bu böcek çok sıcak ortamlarda bile yaşayabiliyor. Böceğin bu özelliği kanatlarının üzerindeki piramit benzeri yapılardan kaynaklanıyor. Bu yapılar güneş ışığını yansıtıyor ve böceğin vücut ısısını çevresine yaymasını sağlıyor. Böylece böceğin vücut ısısı düşüyor. İşte Çin ve ABD’den bilim insanları da bir tür polimer kullanarak bu böceğin kanat yapısına benzeyen esnek bir yüzey kaplama malzemesi üretti. Yapılan deneylerde bu malzemeyle kaplanan ürünlerin güneş ışığı altındaki sıcaklıklarının yaklaşık 9 santigrat derece düştüğü gözlendi.
Tuğçe INROGA-Nihan YAPICI
“7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 102-103 MEB Yayınları” konusunun videosunu aşağıda izleyebilirsiniz.
